PROJELER

Konu

Bu projenin amacı Türkiye Diri Fayları’nın paleosismolojik özelliklerini inceleyerek, bulundukları bölgeler için, yerleşim alanlarını etkileyebilecek nitelikte deprem senaryolarını ortaya koymaktır. Bu amaçla, ülkemiz ihtiyaçları doğrultusunda Müşteri Kurumlar (AFAD, MTA, Çevre Şehircilik) tarafından önceliği belirlenmiş ve detaylı künyesi sunulan diri fay/fay segmentleri üzerinde paleosismoloji temelli çalışmalar yapılarak; diri fayların haritalanması, geometrilerinin ortaya konulması, deprem üretme karakteristiklerinin (son yüzey kırığının tarihi, tekrarlanma periyotları, kayma hızı verisi, oluşturabilecekleri deprem büyüklüğü) belirlenmesi ve üretilecek bu veriler ile çok segmentli kırılma senaryolarına bağlı olarak oluşabilecek tahmini en büyük deprem büyüklüğü ve zamanının belirlenmesi hedeflenmektedir. Proje sonuçları, nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerde, olası yıkıcı depremlere karşı yerleşim alanlarının uğrayacağı deprem zararlarının en aza indirilmesine olanak sağlayacak veriler sunacaktır. Çalışmalar AFAD ve MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı ile koordineli yürütülecek ve ortaya konulacak paleosismolojik özellikler 2023 planlamasında MTA tarafından oluşturulan veri tabanında önemli bir eksikliği giderecektir. AFAD tarafından oluşturulan Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nın güncellenmesinde eşsiz nitelikte veri sağlayacaktır. Bu bilimsel veri bölgede yeni oluşturulacak yerleşim alanlarının belirlenmesinde ilgili kurumlara tabanlık oluşturacaktır. Özellikle Çevre Şehircilik Bakanlığı (Yerbilimsel Etüt Daire Başkanlığı)’nın sorumluluğunda yürütülen imara esas etütlerde yüzey faylanma tehlikesinin değerlendirilmesi, sakınım bandları/tampon bölge oluşturulması ve planlamaya uyarlanması çalışmalarında önemli bir bilimsel ön veri ortaya çıkartılacaktır. Ayrıca proje kapsamında yetiştirilecek lisansüstü öğrenciler ülkemizdeki paleosismolog açığının kapatılmasına da katkı koyacaktır.

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssü kurulması ekspedisyon ve projesi

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Marmara Denizi’ndeki su seviyesi değişimlerini ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki su geçişlerini Geç Pleyistosen’in daha erken dönemlerine kadar ortaya çıkarmamıza izin vermemektedir. Bununla birlikte, Geç Kuvaterner süresince su seviyesi değişimleri ve komşu denizler ile olan su geçişleri üzerinde etkili olan yerel ve küresel etkileri ortaya çıkarabilmek için Marmara Denizi çökellerine ait kronostratigrafik bilgi eksikliğinin tamamlanması gerekmektedir. Bu sebeple, İmralı Platfomu üzerinden Ekim 2014 yılında Fransız R/V Pourquoi Pas? ile alınan iki piston karotu bu proje kapsamında incelenmiş ve böylece Marmara Denizi’nin son 165 bin yıldaki paleoşinografik ve paleoiklimsel değişimlerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İncelenen karotlarda yapılan sedimantolojik gözlemler çeşitli göl-deniz fasiyesi geçişlerini gösterdiğinden, bu karotların Marmara Denizi’nin Geç Pleyistosen-Holosen döneminde paleoşinografik evrimi hakkında değerli bilgiler içermesi beklenmektedir.

Konu

Marmara Denizi Kumburgaz havzasında karot çökellerinde eski deprem izlernin sedimanter kayıtlarının belirlenmesi

Konu

Avrupa Denizlerinde veri tabanı oluşturma üzerine yapılan bir projedir

Konu

Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Ekspedisyon ve Projesi

Konu

Projenin konusu, Muğla, Yatağan, Milas ve Gökova Faylarının haritalanması, segmentasyonu, kinematik ve morfolojik özelliklerinin araştırılması, bu faylar üzerinde meydana gelmiş olan eski depremlerin hendekler açılarak araştırılmasıdır.

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Konu

Son yıllarda dünyada aktif deprem zonları üzerinde yeralan deniz ve göllerde çökel kayıtlarını kullanarak eski depremlerin izlerini saptamak, bunları yaşlandırarak deprem oluşum aralıklarını belirlemek konusundaki çalışmalar yoğunlaşmıştır (Goldfinger vd., 2003 Kastens ve Cita, 1981 Nakajima ve Kanai, 2000). Benzer çalışmalar Marmara Denizi’nde çökel kayıtlarında Kuzey Anadolu Fay’ının kollarına ait geçmiş depremlerin kayıtlarını araştırmak için de yapılmıştır (Sarı ve Çağatay, 2006 McHugh vd., 2006 Beck vd., 2007 Drab vd., 2015 Çağatay vd., 2012 Eriş vd., 2012). Proje kapsamında Marmara Denizi Kumburgaz havzasından alınan 22 m’lik karotda depremlere bağlı olarak oluşan ”sismotürbidit” çökellerinin detaylı analizleri yapılacaktır. Bu kapsamda deprem esnasında ve hemen sonrasında meydana gelen kütle akmaları ile deniz tabanındaki su sütunu çalkalanmalarının etkisinde oluşan çökel birimlerinin ve deformasyon yapılarının tanınması ve yaşlandırılması amaçlanmaktadır.

Konu

Karamürsel ve Gölcük havzalarında karotlarda deprem kayıtları araştırılmış ve 1999 İzmit Depremikaydı ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Bu kayıtlar Karamürsel Havzasında depremle tetiklenen kütleakması (türbidit-homojenit, sismotürbidit) birimleri ile temsil edilmektedir. Birimler, çoğunlukla enaltta tabanı keskin kaba taneli bir kısm, ortada laminalı bir kısm ve en üstte homojen çamurdan(homojenit) oluşmaktadır. Gölcük havzasında ise tabanı keskin, kırmızı siltli birimler depremkayıtlarını temsil etmektedir. Buna göre Karamürsel Havzası karotlarında sırası ile 17 Ağustos 1999(Mw=7.4), MS1509 (Ms=7.2), MS1296 (I=VII), MS 865 (I=VIII), MS 740 (I=VIII), MS 268 (I=VIII), MS 358(I=IX), ve MÖ 427 depremlerinin Gölcük Havzası kısa karotlarında ise 17 Ağustos 1999depremininkaydı yanında, 3 Eylül 1754 (Mw=6.8) ve25 Mayıs 1719 (Ms=7.4) depremlerine ait kayıtlarbulunmuştur.

Konu

Marmara Denizi İzmit Depreminin topluma etkileri ikili işbirliği projesi

Konu

Bu çalışmanın konusu, Marmara Denizi içerisinde kalan KAF zonuna ait değişik segmentler üzerinde oluşmuş 6’dan büyük (Mw6) depremlerin uzun süreli (son 10 bin yıllık) kayıtlarını, çökel karotlarını yüksek çözünürlü yöntemlerle analiz ederek ortaya çıkarmak, bunları yaşlandırmak ve bu şekilde fay zonunun zaman içerisindeki davranışı konusunda sağlıklı veriler elde etmektir.

Konu

aktif tektonik