Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

& Şubat 2023 yılında meydana gelen depremlerde oluşan yüzey kırıklarının iHA destekli haritalanması ve yüzey kırığı üzerinde meydana gelen yerdeğiştirmelerin ölçülmesi.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

İstanbul zonu stratigrafisinde eksik ve şüpheli bilginin jeokronoloji ve sedimenter jeokimya ile denetlenmesi; ayrıca CBS ve akıllı cihazlar tabanlı jeoloji saha verisi toplanması için protokol geliştirilmesi

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Bu proje önerisinin konusunu, Anadolu Bloku içerisindeki en büyük doğrultu atımlı yapı olan 364 km uzunluğundaki Orta Anadolu Fay Zonu (OAFZ)’nun. Kayseri-Altınyayla (Sivas) arasında kalan yaklaşık 210 km'lik kesiminin deprem tarihçesinin paleosismolojik yöntemler ile araştırılması ve fayın yatay ve düşey kayma hızı gibi temel tektonik jeomorfolojik özelliklerinin araştırılarak OAFZ’nin bu kesiminin sahip olduğu sismik tehlikenin belirlenmesi ve uzun dönemli deformasyon özelliklerinin anlaşılması oluşturur.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Projenin konusu, Muğla, Yatağan, Milas ve Gökova Faylarının haritalanması, segmentasyonu, kinematik ve morfolojik özelliklerinin araştırılması, bu faylar üzerinde meydana gelmiş olan eski depremlerin hendekler açılarak araştırılmasıdır.

Fay zonlarının belirlenerek kentsel dönüşüm planlarında kullanılması

Heyelan Araştırma

Hidrojeoloji

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Aktif Tektonik, Paleosismoloji, Deprem Jeolojisi, Ovacık Fayı, Anadolu’xxnun İç Deformasyonu

active faulting earthquake seismic hazard

Paleosismoloji

Aktif Tektonik

Aktif Tektonik

Aktif Tektonik

Aktif Tektonik

Aktif Tektonik

İnsanlığın varoluşundan bu yana depremler insanları etkileyen en önemli doğal afetlerden biri olmuştur. Geçtiğimiz yüzyılda nüfus artısına, teknolojik ve ekonomik gelişime paralel olarak insanlar dağınık ve tenha yerleşim stilinden vazgeçerek kentlere göçmüşler, böylece şehirler büyümeye başlamış, insanoğlunun dünya üzerinde görülmesinden milyonlarca yıl önce de var olan depremlerin şehirler üzerindeki etkisi de giderek artan boyutta hissedilmeye başlanmıştır. Depremler genellikle mevcut olan heyelanların tetiklenmesine de yol açarlar. Bu heyelanlar kara alanlarında olabildiği gibi 1999 Gölcük depreminde yaşandığı gibi deniz altında da olabilir ve bu durumda dev dalgalara (tsunami) da yol açabilirler.17 Mart 2005 tarihinde meydana gelen Kuzulu (Koyulhisar) heyelanı da ülkemizin önemliaktif fay zonalarından birisi olan Kuzey Anadolu Fay Zonuna yakın bir alanda gerçekleşmiştir.Bu doğal afetin oluşumunda kuşkusuz topografik, iklimsel ve litolojik faktörlerin yanı sıra, aktif bir fay zona içerisinde olması da etken olmuştur. Bu doğal afet bizlere bu tür fay zonlarının üzerinde gelişen genç yüzey şekilerinin deprem potansiyelinin yanı sıra, başta heyelan olmak üzere farklı doğal afetlerin oluşumuna yaptıkları etkiler açısından da incelenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu amaçla Kelkit vadisi içerisinde yaralan tüm yerleşim yerlerinin başta depremselliği olmak üzere doğal afetlere karşı duyarlılığı bu çalışma ile ortaya konacaktır. Proje kapsamında, bölgenin neotektonik ve jeomorfolojik özellikleri ayrıntılı olarak ortaya konduktan sonra, ikinci aşamada ise daha yersel alanlarda paleosismolojik, uzaktan algılama, GPS, radar interferometri ve mikro bölgelendirme çalışmaları gerçekleştirilecektir. Bu çalışmaların üzerine ise bölgeye ait Afet Bilgi Sistemi’nin altyapısı oluşturulacaktır.

Aktif Tektonik

Arkeosismoloji Paleosismoloji

Paleoseismology

aktif tektonik