Konu
Yapılan çalışmalar ve çeşitli uygulamalar Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynağı olarak rüzgar enerjisinin diğer kaynaklar arasında önemli bir yeri olduğunu göstermiştir. Ülkemizin özellikle batı bölgesi coğrafik konumu, doğal yapısı ve hava sistemlerinin geçiş yolu üzerinde bulunması nedeniyle rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından önemli bir avantaja sahiptir. Geniş ölçekli atmosferik hareketlerin belirlenmesi ve bunun daha küçük ölçekteki etkisinin anlaşılması, rüzgar enerjisi çalışmalarında çözüm üretmektedir. Rüzgar alanları, atmosferin düşey olarak tüm seviyelerinin yer yüzeyi ile etkileşimini dikkate alan yüksek çözünürlüklü sayısal hava tahmin modellerine gereksinim duyar. Çünkü rüzgar akışı topoğrafya ve günlük termik zorlamalara bağlı olarak hem yersel ve hem de zamansal önemli değişimlere uğrar.Bu çalışmada öncelikle Marmara ve Ege Bölgesinde sahil ve iç kesimlerdeki istasyonların rüzgar rejimleri incelenerek, deniz/kara meltemlerinin etkili olduğu periyot, alanlar ve süre analiz edilecektir. Bunun için basınç, rüzgar şiddeti ve yönü, hava ve deniz suyu sıcaklığı verileri kullanılarak filitreleme yöntemi ile deniz/kara melteminin meydana geldiği koşullar belirlenecektir. İkinci olarak Türkiye’nin batı kıyısı boyunca bu termal sirkülasyonların sıklıkla meydana geldiği bölgeler tesbit edilerek 3kmX3km çözünürlükte WRF(Weather Research and Forecasting Model) modelinin çıktıları değerlendirilecektir. Termal sirkülasyonun yoğun olarak meydana geldiği seçili bölgeler için ve bu bölgelerde mikro ölçek modeller ile kuple edilerek yüksek çözünürlükte simülasyonların yapılması planlanmaktadır. Termal sirkülasyonun sinoptik ölçekteki rüzgarlara olan olumlu veya olumsuz etkisi bölgesel olarak ortaya konacaktır. Sonuçların özellikle büyük veya küçük ölçekli rüzgar santralleri yer seçimine oldukça yararlı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca termal sirkülasyon, turizm, lokal sıcaklıklar, deniz/kara meltemi ile oluşan dalga yüksekliği tahmini ve hava kalitesi ile ilgili konularda da önemli bir girdi oluşturmaktadır.