PROJELER

Konu

Bu projede, Batı Türkiye'de iklim değişimine bağlı olarak meydana gelebilecek riskleri hesaplamaktır. Bu amaç doğrultusunda, konveksiyona izin veren yüksek çözünürlüklü bir model kullanılarak, referans ve gelecek dönemler için bölgesel simülasyonlar oluşturulacaktır. Elde edilen bu çıktılarla, risk bileşenlerinden maruziyet ve etkilenebilirlik lde edilecek, tehlikeler hesaplanacaktır.

Konu

Kuzey yarımkürede, orta atmosferdeki antropojenik sera gazı emisyonlarına bağlı olarak değişen uzun dönemli trendler incelenmiştir. Ayrıca orta atmosferdeki zonal rüzgarların mevsimsel değişimlerini tetikleyen QBO’nun da durağan dalgalar üzerindeki etkilerinin ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Çalışmada, 2006-2099 yılları arasındaki CMIP5 (Coupled Model Intercomparison Project Phase 5) içerisinde yer alan Max Planck enstitüsü (MPI) tarafından geliştirilen ve simülasyonları dahilinde QBO verilerini de üreten nadir modellerden biri olan MPI-ESM-MR yer sistem modelinin RCP4.5 ve RCP8.5 senaryoları verileri kullanılmıştır. Bu projede, daha önce yapılan çalışmalarda üzerinde durulmamış aşağıdaki konular aydınlatılmıştır: ? Kuzey yarıkürede, 2006-2099 yılları için simüle edilen orta atmosferdeki sera gazı artışının, QBO etkisindeki durağan dalgaların değişimleri üzerindeki etkilerinin incelenmesi ? QBO-E ve QBO-W’nin BDC’ye etkisi ve atmosferik taşınımdaki farklılaşmanın araştırılması ? Ani stratosferik ısınmaların orta atmosferdeki sıcaklık trendlerine katkısının incelenmesi

Konu

Yapılan çalışmalar ve çeşitli uygulamalar Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynağı olarak rüzgar enerjisinin diğer kaynaklar arasında önemli bir yeri olduğunu göstermiştir. Ülkemizin özellikle batı bölgesi coğrafik konumu, doğal yapısı ve hava sistemlerinin geçiş yolu üzerinde bulunması nedeniyle rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından önemli bir avantaja sahiptir. Geniş ölçekli atmosferik hareketlerin belirlenmesi ve bunun daha küçük ölçekteki etkisinin anlaşılması, rüzgar enerjisi çalışmalarında çözüm üretmektedir. Rüzgar alanları, atmosferin düşey olarak tüm seviyelerinin yer yüzeyi ile etkileşimini dikkate alan yüksek çözünürlüklü sayısal hava tahmin modellerine gereksinim duyar. Çünkü rüzgar akışı topoğrafya ve günlük termik zorlamalara bağlı olarak hem yersel ve hem de zamansal önemli değişimlere uğrar.Bu çalışmada öncelikle Marmara ve Ege Bölgesinde sahil ve iç kesimlerdeki istasyonların rüzgar rejimleri incelenerek, deniz/kara meltemlerinin etkili olduğu periyot, alanlar ve süre analiz edilecektir. Bunun için basınç, rüzgar şiddeti ve yönü, hava ve deniz suyu sıcaklığı verileri kullanılarak filitreleme yöntemi ile deniz/kara melteminin meydana geldiği koşullar belirlenecektir. İkinci olarak Türkiye’nin batı kıyısı boyunca bu termal sirkülasyonların sıklıkla meydana geldiği bölgeler tesbit edilerek 3kmX3km çözünürlükte WRF(Weather Research and Forecasting Model) modelinin çıktıları değerlendirilecektir. Termal sirkülasyonun yoğun olarak meydana geldiği seçili bölgeler için ve bu bölgelerde mikro ölçek modeller ile kuple edilerek yüksek çözünürlükte simülasyonların yapılması planlanmaktadır. Termal sirkülasyonun sinoptik ölçekteki rüzgarlara olan olumlu veya olumsuz etkisi bölgesel olarak ortaya konacaktır. Sonuçların özellikle büyük veya küçük ölçekli rüzgar santralleri yer seçimine oldukça yararlı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca termal sirkülasyon, turizm, lokal sıcaklıklar, deniz/kara meltemi ile oluşan dalga yüksekliği tahmini ve hava kalitesi ile ilgili konularda da önemli bir girdi oluşturmaktadır.

Konu

Türkiye icin ultraviole indeks olusturulmasi Brewer aleti ile toplam ozon ölcümü

Konu

Brewer Dobson sirkülasyonunun ERA INTERIM ve CMIP 5 verileri ile 3 boyutlu olarak incelenmesi