Projenin özgün yönü, mevcut deprem tehlike ve risk analizlerine dayanarak, İstanbul'un doğal, fiziksel ve sosyo-ekonomik yapısını dikkate alan ve meri mekânsal planlardaki kapasite nüfusu ile ana mekânsal kararları göz önünde bulunduran deprem risk temelli iyileştirme stratejilerinin geliştirilmesidir. Senaryolar temelinde mekânsal dönüşüm ve gelişme stratejileri oluşturulması hedeflenmekte ve bu stratejiler, mevcut planların deprem riski perspektifinden değerlendirilmesi ve güncellenmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, İstanbul’un deprem sonrası dönemde daha dirençli, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir kent haline gelmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanmıştır. Proje, farklı disiplinlerin iş birliği ile yenilikçi mekânsal planlama yöntemleri sunarak henüz hiç ele alınmamış “İstanbul’un Deprem Sonrası Mekânsal Yapı Gelişme ve İyileştirme Planı” ile topluma katma değer sağlamayı hedeflemektedir.

Kamusal kıyı alanları afetlere barışık planlanıp tasarlandıklarında stratejik potansiyellere sahiptirler. İstanbul mega kentinin kıyı tipolojileri- kıyı karakter alanları afetlerle etkileşimleri bağlamında daha önce tanımlanmamıştır. Bu araştırma, karakter alanlarının tespiti, bu alanlarda afetlerle barışık hibrit mekan kümelerinin nasıl şekillendirilebileceği gibi yenilikçi yaklaşımlarla, kıyı alanlarının potansiyellerini ortaya çıkarıp geliştirmeyi hedeflemektedir. Çok ölçekli bir kurguda hazırlanacak olan kıyı rehberi, bir ilk olacaktır.

Bu proje, yükseköğretimde kapsayıcı ve eğitimde fırsat eşitliği sağlayan çevreler oluşturmayı hedefleyerek, engelli bireylerin eğitim-öğretim sürecinde en az yer bulabildikleri kademeyi, yani yükseköğretimi ele almaktadır. Proje kapsamında, bu kademede öğrenim gören engelli öğrencilerin fiziksel, sosyal ve dijital imkânlara erişimini değerlendiren planlama ve tasarım stratejileri geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Proje kapsamında kamusal alanda mekan kalitesi ile yerellik arasındaki ilişkiyi ortaya koymak ve yerel kullanıcı odaklı olarak mekan kalitesi parametrelerini belirlemek hedeflenmektedir. Proje nitel ve nicel yöntemleri bir arada kullanarak mekânsal (Space Syntax) ve algısal (rehberli gezi yöntemi, bilişsel haritalama, mülakat) analizler ile kullanıcının mekanı nasıl değerlendirdiğini ele almaktadır. Bunun yanı sıra kullanıcının duygu durum değişimini anlamak üzere Yapay Zeka tabanlı görüntü işleme yöntemleri ile duygu durum analizi yapılması çalışmanın özgün kısmını oluşturmaktadır. Çalışma alanı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi seçilmiştir. Anadolu-Türk kenti olan Bursa’nın merkezinde yer alan bölge çok katmanlı oluşu, tarihi kimliği, ticari işlevi, dini niteliği, turizm odağı olması nedeniyle hem yerel halk hem turistler için önemli bir çekim noktasıdır. Çalışmanın sonucunda; yerellik ile mekan kalitesi arasındaki ilişkinin açıklanması, yerel odaklı öne çıkan mekan kalitesi parametrelerinin belirlenmesi ve bu parametrelerin benzer kimliğe sahip kent ve kamusal mekan tasarımlarına yön vermesi hedeflenmektedir. Ayrıca, yapay zeka uygulamaları ile kamusal alanda kullanıcıların duygu durum değişimlerini analiz ederek mekan kalitesi parametreleriyle ilişkilendirmek ve literatüre katkı sağlamak planlanmaktadır. Literatürde farklı ülke ve kentler için yere özgü bilginin öneminin vurgulanmasıyla birlikte mekan kalitesi parametreleri belirlenirken Türkiye’de böyle bir çalışmanın olmaması projenin çıkış noktası ve özgün değerini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra, planlama literatüründe son dönemlerde yer almaya başlayan rehberli gezi yöntemi ile kamusal alanda saha çalışmalarının yapılması ve yapay zeka uygulamalarına başvurarak kullanıcıların duygu durum değişimlerinin değerlendirilmesi de yenilikçi bir yöntem denemesi olarak özgünlük katmaktadır.

Üniversiteler, bilginin öğretildiği, fikirlerin ilham aldığı ve teknolojilerin geliştirildiği yerdir. Bu faaliyetler, enerji, su, insan gücü, para ve gıda da dahil olmak üzere kaynak tüketimine yol açmakta, bu da genellikle farklı atıkların üretimiyle sonuçlanmaktadır. Bu projede orta ölçekte gerçekleştirilecek sürdürülebilir gelişme programlarına örnek bir çevre yönetim sisteminin (modelinin) pilot çalışma olarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ayazağa Kampüsünde uygulanması, üniversitenin vizyon ve misyonunda bu doğrultuda değişiklik veya katkıların yapılması amaçlamaktadır.

Türk Kızılay Şenlendirme Projesi, AMAÇ: Proje Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki Çocuk Evlerinde kalan çocuklarımızın toplumsal yaşama uyumu, kırılganlıklarının giderilmesi ve sosyal dayanıklılıklarının arttırılması amacıyla eğitim verilmesi ve Türk Kızılay’ın kurumsal ilke ve amaçları çerçevesinde bilinçlendirilmesini amaçlamaktadır. Kızılay’ı ve faaliyetlerini daha iyi bilen çocuk Kızılaycılar yetiştirilmesi, danışman öğretmen, genç gönüllüler ve öğrencilerle birlikte Kızılay Çocuk Hizmetleri biriminin eğitim programlarından yararlanılması, özellikle verilmeye çalışılan temel kazanımları oyun temelli uygulama şansına erişmesi ve çocukların Şenlik programıyla çocukların yaşıtlarıyla bir arada olabilmesi alt hedeflerini içermektedir.

Emerging computer science and information and communication technologies (ICT), including artificial intelligence and augmented reality, are increasingly employed for research, preservation, governance and knowledge dissemination of urban heritage. This project will establish a Dutch-Turkish network of heritage scholars, computer scientists and governance experts. We will critically assess existing systems and create a roadmap for collaborative technology development and implementation in heritage policy and practice. We will also explore the possibilities of heritage technologies to make cities and urban life more sustainable and liveable. The project will take place in Istanbul, where world-class cultural heritage intersects with rapid urban transformation.

Projenin konusu, hızla gelişen kentsel dinamiklerle değişen ve dönüşen tarihi çevrelerdeki kentsel alanların bütüncül bir planlama anlayışıyla birlikte değerlendirilmesine, kültürel ve tarihi değerleriyle korunması yanı sıra günümüz gereksinimlerine yanıt verecek esneklik ve süreklilikte planlanmasına olanak veren, yerel, özgün planlama ilkeleri ve tasarım stratejilerini geliştirmektir.

Meydanları konu alan son dönem literatürde meydanların zaman ve mekana bağlı değerlendirmeleri günümüz meydanlarının kullanımı sosyalyaşamdaki yeri ve rolü mekansal kalite değerlendirmeleriyle öne çıkan çalışmalara temellenmektedir Ülkemiz ve özellikle İstanbul kenti özelindeise çoğunlukla tarihi meydanları konu alan ve öncelikli olarak kullanıcı algısı yönüyle değerlendiren araştırmalar çoğunluktadır Bu kapsamda araştırmanın konusu bir kamusal mekan olarak meydanın tanımını kapsamlı kapsayıcı katılımcı bir yöntemle yeniden yapmak hızla gelişen kentseldinamiklerle değişen ve dönüşen meydanların İstanbul kenti özelinde yeri ve rolünü ve geleceğini tanımlayıcı planlama ve tasarım stratejilerinigeliştirmektir

Su kaynakları tarih boyunca insan yerleşimleri için önemli birer çekim noktaları olmuşlardır İstanbul kenti açısından konu ele alındığında ise kentsel dere ağı yüzyıllar boyunca ekolojik sosyal kültürel ve ekonomik yaşamın merkezini oluşturmuştur Hızlı kentleşme süreciiçerisindeki İstanbul Kenti nde bulunan tarihi dereler ciddi bir mekansal değişim süreciiçerisindedirler ve kentsel dere ağının bileşenlerini tekil öğeler olarak ele alan peyzajboyutunu göz ardı eden müdahaleler nedeniyle İstanbul da kent ve dere ağı arasında yıkıcı biretkileşim süregelmektedir Kent ile akan su kaynakları arasındaki etkileşimi iyileştirmeyeyönelik uluslararası çalışmalar ekolojik dokunuşları kuvvetli yenilikçi yaklaşımlar ortayakoymaktadırlar Ancak bu çalışmalarda kültürel boyut kısmi oranda kendine yer bulabilmekteve İstanbul kenti dinamikleri ile örtüşmemektedir Bu kapsamda araştırmanın konusu tarihiderelerin peyzaj değerleri ile potansiyellerinin çok katmanlı bir yaklaşımla tespitini takiben geliştirilebilmeleri için özgün müdahale tekniklerini içeren kısa uzun vadeli peyzaj planlamastratejilerinin geliştirilmesi şeklinde tanımlanmıştır