Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Kanatlı Besleme, Stress, Probiyotik, Besi Performansı

Ruminant Besleme, Besi Performansı, Rumen Mikroflorası

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Laktik asit bakterilerinin ağır metal iyonlarını tutma kabiliyetlerinin incelenmesi

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Characterization and optimization of exopolysaccharide pıoduction at industriat scale and determination of its immunomodulatory functions

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Ketonların asimetrik indirgenmesi kiral organik moleküllerin sentezinde temel bir prosestir. Prokiral ketonların asimetrik indirgenmesi ile elde edilen kiral sekonder alkoller zirai kimya, ilaç sanayi, tatlandırıcı sentezi, doğal ürünlerin sentezlenmesi gibi çeşitli alanlarda önemli kiral yapı taşları olarak kullanılmaktadırlar. Bu nedenle son yıllarda enantiyomerik olarak saf sekonder alkol elde etmek üzerine yapılan çalışmalarda önemli derecede artış gözlenmektedir. Kiral alkollerin enantiomerik olarak saf eldeleri prokiral ketonların ADH (alkol dehidrogenaz) enzimi biyokatalizörlüğünde asimetrik indirgenmesi ile gerçekleştirilebilir. Bu işlem enzimler veya mikroorganizmaların biyokatalizör olarak kullanılması ile gerçekleştirilebilir. Ancak kofaktör rejenerasyonuna ihtiyaç duyulmaması nedeniyle enzimlerin yerine mikroorganizmalar indirgenme reaksiyonlarında çok sıklıkla kullanılırlar. Ayrıca biyokatalizör olarak kullanılan mikroorganizmalar enzimlere göre daha ekonomik, elde edilmesi daha kolay ve daha kararlı olduklarından oldukça avantajlıdırlar. Bu çalışmada biyokatalizör olarak LAB bakterisi olan lactobacillus senmaizuke kullanılacaktır. Yanıt yüzey metodu yöntemi kullanılarak asimetrik indirgenme reaksiyon şartları optimize edilecek ve daha sonra bu optimize şartlar altında çeşitli prokiral ketonların asimetrik indirgenmesi gerçekleştirilecektir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ÖzetiSon dönemde kimyasal koruyucu içermeyen doğal gıda maddelerinin üretim eğilimine paralel olarak Laktik Asit Bakterileri (LAB) tarafından üretilen antibakteriyel ve antifungal bileşenlerin biyokoruyucu olarak gıda endüstrisindeki rolü çok büyük oranda önem kazanmıştır. Ekmek ve fırıncılık endüstrisi ülkemiz gıda endüstrisinin çok önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ekşi hamur temel olarak LAB türlerinin hamurda fermantasyon işlemini gerçekleştirmesi ve sonucunda yapı, besleyicilik, tat ve raf ömrü gibi hususlar açısından daha nitelikli ekmek üretimini mümkün kılan önemli bir ara üründür. Ekşi hamurun ekmeğin raf ömrü üzerindeki etkisinin bir sebebi de ekşi hamuru oluşturan LAB türlerinin antibakteriyel ve antifungal etkileri iken, hamur üzerindeki teknolojik etkileri ve ekmeğin kabarması üzerindeki rolleri de bu türlerin amilolitik aktivitelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca LAB türlerinin fitaz aktiviteleri de ekmeğin besin değerinin artması ile sonuçlanmaktadır. Antimikrobiyal etkiden ise LAB türleri tarafından üretilen bakteriyosin ve bakteriyosin benzeri bileşenler sorumlu iken amilolitik aktiviteden de LAB türlerinin amilaz aktiviteleri sorumludur. Protein bazlı bakteriyosinlerin ve amilazın üretiminden sorumlu genler bu bakterilerin genomunda ve bazen de plazmidlerde kodlanmaktadırlar. Dolayısıyla ekşi hamurun fonksiyonel etkilerinin merkezindeki bu aktivitelerin belirlenmesi teknolojik açıdan son derece önem arz etmektedir. Bu projenin amacı ekşi hamurdan izole edilecek 5 farklı LAB türünün başta rop sorununa neden olan Bacillus cereus ve diğer patojen türlere ve aynı zamanda ekmekten izole edilen küflere karşı antimikrobiyal etkilerinin belirlenmesi, bu aktivitenin kaynağı olabilecek bakteriyosin üretiminden sorumlu genlerin tespiti, bakteriyosinlerin proteolitik enzimler, pH, ısı ve değişik depolama koşullarındaki stabilitesinin belirlenmesi, ekşi hamur izolatlarının teknolojik rolleri açısından önem arz eden amilolitik aktivitelerinin genotipik ve fenotipik olarak belirlenmesi ve son olarak bu türlerin fitaz ve fosfotaz aktivitelerinin açığa çıkarılmasıdır. Böylece endüstriyel amaçlara yönelik olarak fonksiyonel türlerin açığa çıkarılması hedeflenmektedir.

Beyaz peynir için starter kültür seçimi

Yöresel beyaz peynirde starter potansiyelli LAB araştırılması

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Ketonların asimetrik indirgenmesi organik moleküllerin sentezinde temel bir prosestir. Prokiral ketonların asimetrik indirgenmesi ile elde edilen kiral alkoller zirai kimya, ilaç sanayi, tatlandırıcı sentezi, doğal ürünlerin üretimi gibi çeşitli alanlarda önemli kiral yapı taşları olarak kullanılmaktadırlar. Bu nedenle son yıllarda enantiomerik olarak saf alkolleri elde etmek üzerine yapılan çalışmalarda önemli derecede artış gözlenmektedir.Kiral alkollerin enantiomerik saflıkta eldeleri prokiral ketonların ADH (alkol dehidrogenaz) enzimi biyokatalizörlüğünde asimetrik indirgenmesi ile gerçekleştirilebilir. Bu işlem enzimler veya mikroorganizmaların biyokatalizör olarak kullanılması ile gerçekleştirilebilir. Ancak kofaktör rejenerasyonuna ihtiyaç duyulmaması nedeniyle enzimlerin yerine mikroorganizmalar indirgenme reaksiyonlarında çok sıklıkla kullanılırlar. Ayrıca biyokatalizör olarak kullanılan mikroorganizmalar enzimlere göre daha ekonomik, elde edilmesi daha kolay ve daha kararlı olduklarından oldukça avantajlıdırlar.Mikrobiyal hücrelerle biyokatalitik indirgenmede biyokatalizör olarak bakteri kullanılacaktır. ADH enzim aktivitesine sahip olabilen farklı LAB türlerinin yeni bir biyokatalizör olarak kullanılacağı bu çalışmada LAB türlerinin indirgeyici özelliğinden yararlanılarak bir prokiral keton olan asetofenon ve türevlerinin asimetrik indirgenmesi gerçekleştirilecektir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Ekşi hamur geleneksel bir ürün olarak endüstriyel açıdan çok büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’nın birçok bölgesinde farklı tipte ekşi hamurlar üretilmekte ve bu ekşi hamurlar ekmek, kek ve pizza gibi birçok ürünün üretilmesinde kullanılmaktadır. Laktik asit bakterilerinin (LAB) büyük rol oynadığı ekşi hamur fermantasyonu hamurun özelliklerini artırarak ekmeğin hacminin ve tekstürünün, besinsel ve tat özelliklerinin artmasına neden olur ve aynı zamanda ekmekte istenmeyen mikroorganizmaların gelişmesini engeller. Son yıllarda ekşi hamur üzerine yapılan çalışmalar hamur reolojisi ve ekmek kalitesi üzerinde büyük roller oynayan ekzopolisakkaritler üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu proje ile daha önce ekşi hamurdan izole edilen ve EPS üretim kabiliyetinde oldukları gösterilen Lactobacillus brevis E-25 ve Weissella cibaria N9 suşlarının ekşi hamurun karakteristikleri üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılacak olması oldukça önemlidir. Ekşi hamur fermentasyonu sırasında in situ olarak üretilen EPS, hamur reolojisi ve ekmek tekstürüne olan katkısının yanında EPS’in potansiyel prebiyotik etkisi neticesinde ekşi hamurun mikrobiyotasında da önemli değişikliklere neden olabilmekte ve ekşi hamur ve ekmek karakteristiklerini etkilemektedir. Dolayısıyla ekşi hamur mikroflorası üzerinde oldukça dominant etkisi olabilen Lactobacillus brevis E-25 ve Weissella cibaria N9’un ve ürettikleri EPS’in ekşi hamurun karakteristikleri açısından önemlerinin anlaşılabilmesine oldukça önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenlerle sunulan projede 3 temel aşamanın gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir: Öncelikle Lactobacillus brevis E-25 ve Weissella cibaria N9 ile ekşi hamur üretimi ve ekşi hamurun fizikokimyasal ve mikrobiyolojik nitelikleri üzerine bu türlerin etkisi ve üretilen EPS miktarının belirlenmesi, ikinci aşamada bu türlerin ekşi hamur karakteristikleri ve reolojisinin üzerine etkisinin tespiti ve son aşamada ise EPS üretimine bağlı olarak ekşi hamur mikrobiyotasında meydana gelen değişikliklerin tespit edilmesidir. Bugüne kadar ekşi hamur üretimi açısından EPS üretimin önemini araştıran çalışmalar oldukça sınırlı olmakla birlikte son dönemde oldukça önem kazanan bir konudur. Bu çalışma ile endüstriyel açıdan son derece önemli olan ekşi hamur florası ve EPS üretimi arasındaki interaksiyon aydınlatılmaya çalışılacaktır.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

EPS üretme yeteneğindeki LAB suşları ile üretilecek olan EPS kütlesinin gıda tozlarının gıda yüzeylerine yapışma adhesion analizleri ile yapışkanlık özelliklerinin belirlenmesi hedeflenmiş bu özelliklerin detaylı ve hassas bir şekilde ortaya konulması amaçlanmıştır

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Çeşitli LAB suşları kullanılarak üretilen EPS’lerin çözeltileri hazırlanarak farklı şekil ve büyüklükteki gıda toz maddelerinin, farklı gıda yüzeylerinde yapışma düzeyleri üzerine etkileri detaylı bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Tereyağı

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Tulum peyniri

Projemizin konusu geleneksel yollarla üretilen yoğurt ve peynir örneklerinden LAB türlerinin izole edilip tanımlanması ve probiyotik potansiyellerinin ortaya çıkartılmasıdır

MİKROBİYAL DİNAMİK VE STARTER KÜLTÜR

Ekzopolisakkaritler (EPS) hücreye sıkı bir şekilde bağlanmış kapsül formunda olan kapsüler EPS veya hücreye gevşekçe bağlı veya tamamen hücre dışına salgılanan ekzopolisakkaritler olarak iki formda olabilir. Kimyasal yapıları açısından mikrobiyal EPS’ler homopolisakkaritler ve heteropolisakkaritler olarak ikiye ayrılırlar. Homopolisakkaritler glukoz veya fruktoz olmak üzere sadece tek tip şeker monomerinden oluşurlar. Heteropolisakkaritler ise birden fazla farklı şeker ünitelerinden, dallanmış şekerlerden, diğer organik ve inorganik moleküllerden oluşabilirler. Bu monomerler arasındaki glikozidik bağların niteliği birçok özgün EPS yapısının oluşmasına neden olmaktadır. Bu yapıların özgünlüğü ve aynı zamanda gıda, kimya, tıp ve farmasötik gibi alanlardaki doğal bileşenlere olan ihtiyaç ekzopolisakkaritlere olan ilginin artmasına neden olmuştur. Gıda endüstrisi açısından ekzopolisakkaritler vizkoziteyi artırıcı, stabilize ve emülsifiye edici özelliklerinden ötürü son derece önem arz etmektedirler. Hücre dışına salgılanan ekzopolisakkaritlerin gıda sanayisinde temel kullanım amacı bu tür özelliklerin sağlanmasıdır.Son yıllarda artan teknolojiye bağlı olarak genomu tamamen sekanslanan LAB sayısı 100’ü aşmıştır ve bu çalışmalar bu bakteri grubunun üyelerinin fonksiyonel özelliklerinin anlaşılması için çok önemli mesafeler kat edilmesine neden olmuştur. Bu grubun birçok üyesi farklı konakçılarda kolonize olabilir ve konakçı mikrobiyotasını domine ederek zararlı organizmaların gelişime engel olabilirler ve probiyotik konsept açısından bu durum rekabetçi uzaklaştırma (competetive exclusion) olarak litaretüre girmiştir. Son yapılan çalışmalar da EPS üretiminin bu özellikler açısından önemli olabileceğini göstermiştir.Sunulan projede 2 temel aşamının gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. İlk aşamada farklı karbon kaynakları ile üretilen ekzopolisakkaritlerin izole edilmesi(EPS genlerinin tespit edildiği türlerde EPS üretim miktarının ve dikkat çeken iki türde (literatür ve izole edildiği kaynağa bağlı olarak) üretilen EPS yapısının açığa çıkarılması amacıyla EPS izole edilecektir). İkinci aşamada ise, izole edilen EPS grularının HPLC ile analiz edilmesidir.LAB’leride hem hücre dışına tamamen salgılanan hem de hücre çeperlerine bağlı kalıp kapsül oluşturan ekzopolisakkaritleri üretme yeteneğindedirler. Ancak bu iki grup arasındaki ayrım net olarak yapılamamıştır ve üretilen EPS‘in hücre çeperlerine bağlı kalmasını veya ortama salgılanmasını belirleyen faktörler net değildir. Bununla birlikte her iki grubun üretilmesinden sorumlu genetik mekanizma ortaktır ve EPS biyosentez mekanizması LAB grubunun üyeleri için oldukça benzerdir. Fizikokimyasal özellikleri açısından son derece önemli olan EPS üretiminin genetik mekanizmasının açığa çıkarılması EPS üretiminin ve üretilen EPS’in kimyasal yapısının modifiye edilebilmesi açısından son derece önem arz etmektedir.

Projenin konusu Boza kaynaklı Laktik Asit Bakterilerinin tanımlanması ve seçilen türlerde Ekzopolisakkarit üretim potansiyellerinin tespit edilerek üretilen EPS in HPLC ile karakterizasyonudur

Günümüzde karşılaşılan hastalıkların çeşitliliği ve tedavisinde karşılaşılan zorluklar ilaç kimyasının önemini her gecen gün artırmaktadır. Enantiyomerikçe saf bileşiklerin elde edilmesi ilaç endüstrisi başta olmak üzere, zirai kimyasallar (insektisit, herbisit, fungisit), gıda ve parfüm endüstrisi için oldukça önemlidir. Optikçe aktif ürünlere ilginin başlıca nedeni enantiyomerlerin farklı biyolojik aktiviteler sergilemesidir. İlaçlarda enantiyomerlerden biri istenen aktiviteye sahipken, diğer enantiyomer farklı ve çoğu zaman zararlı farmakolojik özelliklere sahiptir. Rasemik karışımlarda enantiyomerler çok farklı etkiler gösterebilmektedir. İstenen aktiviteyi sağlamada inaktif olan enantiyomer ciddi yan etkiler gösterirken, bir arada bulunan iki enantiyomer birbirlerinden bağımsız olarak farklı tedavi etkisine sahip olabilmekte ya da her iki enantiyomerin bir arada bulunması tedavi için avantaj sağlayabilmektedir. Bu amaçla literatürde bir çok optikçe saf madde sentezlenmiş ve çeşitli biyolojik aktiviteleri incelenmiştir. Bu proje kapsamında yeni bir sınıf enantiyomerik saf amino alkoller ve aminlerin sentezi gerçekleştirilecek ve biyolojik aktiviteleri incelenecektir. Bu proje çıktıları enantiyomerik saf biyolojik aktif maddeler kütüphanesinin büyümesine katkı sağlayacaktır. Enantiyomerik saf amino alkoller ve aminler literatürde rapor edilen yönteme göre sentezlenecek ve biyolojik aktiviteleri incelenecektir.

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Projede şeker pancaı başta olmak üzere farklı Gıda atıklarından pektin ekstrakte edilmekte ve sonrasında enzimatik ve kimyasal yöntemlerle modifiye edilen pektinin reolojik ve prebiyotik etkileri belirlenmektedir Projenin büyük bölümü bitirilmiş olup kısa sürede tamamlanması planlanmaktadır

Projemizde ekşi hamur ve yoğurt kaynaklı Laktik Asit Bakterileri izole edilip tanımlanmış ve ekşi hamurdan 11 yoğurttan ise 4 farklı tür seçilerek homopolimerik ve heteropolimerik eps genleri PCR ile tespit edilmiştir Seçilen türlerden EPS izole edilerek NMR HPLC ve FTIR analizleri ile EPS kimyasal yapıları aydınlatılmıştır Projemizin 2016 yılının ilk aylarında bitirilmesi planlanmaktadır

TÜBİTAK TOVAG Proje Numarası 112O169 2012

Projede sütte doğal olarak bulunabilen CO2 ilavesinin Beyaz peynirin nitelikleri üzerindeki etkisi incelenmiştir

Projede yeni bir ürün olarak ballı yoğurt yapılmaya çalışılmış ve balın yoğurdun fizikokimyasal ve mikrobiyolojik niteliklerine etkisi incelenmiştir

Projenin konusu Ortatoroslar bölgesinde üretilen Tulum peynirlerinin mikrobiyal dinamiklerinin belirlenmesi ve bu peynirin üretimine yönelik olarak starter türlerin tanımlanmasıdır

Projenin konusu probiyotik bir tür olan Lactobacillus johnsonii de ekzopolisakkarit EPS üretiminin genetik biyosentez mekanizmasını açığa çıkarmak ve EPS in probiyotik fonksiyonlar açısından rolünü tanımlamaktır