Cilt yaralanmaları ve yanıkları büyük sağlık sorunları oluşturabilir. İdeal bir yara örtüsü, uygun mekanik özelliklere, oksijen ve su buharı geçirgenliğine sahip olmalı, yara salgısını emerken, iyileşme ortamını da kurutmamalı, biyouyumlu olmalı ve ciltten yarayı tahrip etmeden çıkarılabilmelidir. Son yıllarda doğal polimerlerden geliştirilen yara örtü malzemeleri güncel araştırma konuları arasındadır. Bu alanda araştırılan biyopolimerler genellikle polisakkarit yapısında olan ve hidrojel oluşturabilen malzemelerdir. Bu malzemelerin en önemli özellikleri doğal kaynaklardan elde edilmeleri, toksik olmamaları, biyobozunur olmaları, hücre ile biyouyumlu olmalarıdır. Polisakkarit tipi biyopolimerler yüksek şişme ve su tutma özellikleri nedeniyle yara sıvılarını emerken, uygun su buharı ve oksijen geçirgenliği sağlayan komposizyonların elde edilmesiyle yarayı kurutmayacak ortam sağlarlar. Yaranın iyileşme aşamalarında bakteriyel enfeksiyonu engellemek için yara sarıcı olarak geliştirilen malzemenin antimikrobiyal özellik taşıması da önemlidir. Bu proje ile karboksimetil selüloz (CMC) bazlı kompozit yara sarıcı malzeme geliştirilmesi hedeflenmiştir. Selüloz doğada en çok bulunan doğal polimerdir. Selülozun suda çözünebilen türevi olan karboksi metil selüloz ilaç endüstrisinde ve tıp alanında yaygın olarak kullanılan biyouyumlu bir polimerdir. CMC ile oluşturulacak kompozit malzemelerde kullanılacak iki polimer olan polietilen glikol (PEG) ve polivinil alkol (PVA) toksik olmadıkları Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan hidrofilik polimerlerdir. Projenin yenilikçi tarafı ilk kez bu polimerler için çapraz bağlayıcı olarak seryum iyonu ve borik asit kullanılmasının planlanmasıdır. Seryum iyonu yanık tedavisinde kullanılan bir iyondur. Borik asit göz damlalarında kullanılan antiseptik maddedir. Seryum iyonu ve borik asit çapraz bağlanma işleminin malzemeye antibakteriyel özellik katacağını ön görmekteyiz. Fiziksel özellikleri, mekanik testleri, su buharı geçirgenliği ve antibakteriyel özellikleri test edilecek malzemelerin ideal yara sarıcı malzemeler olarak sunulması projenin hedefidir.

Yeni ilaçların geliştirilmesinde, ilaç maddelerinin vücuttaki plazma proteinleri ile etkileşimlerinin incelenmesi önemli bir uygulama alanı oluşturmaktadır. Vücuda alınacak ilacın optimum dozunun ayarlanması için, ilacın kan bileşenlerine bağlanma derecesinin bilinmesi gerekir. Dopamin ve serotonin, merkezi sinir sistemini ve lokomotor hareketlerin kontrolünü düzenleyen önemli nörotransmitterlerdir. Beyin reseptörlerindeki herhangi bir problem nedeniyle dopamin ve serotonin miktarında düşüş olabilir. Bu düşüşler, depresyon ve Parkinson başta olmak üzere pek çok mental rahatsızlığa yol açabilir. Albümin, karaciğer tarafından sentezlenen ve serumda en bol bulunan proteindir. Birçok ilacın spesifik olarak serum albümine bağlandığı bilinmektedir. Sığır serum albümin (BSA) insan serum albüminine (HSA) benzerliği, tıbbi önemi, kolay bulunması, ucuz fiyatı, saflaştırma prosedürünün kolaylığı ve kararlı olması gibi üstün özeliklerinden dolayı epey yaygın olarak çalışılan bir model proteindir. Bu çalışmada kapiler elektroforez-frontal analiz (CE-FA) yöntemi kullanılarak BSA-dopamin ve BSA-serotonin ilişkisi aydınlatılmıştır.

Petrol türevli polimerlerin monomerleri çoğunlukla zehirli, kanserojen ve gen bozucu kimyasallardır. Üretim sürecinde içerdiği monomerin bir miktarı polimerleşmeden kalır. Çevre ve kullanım koşullarına bağlı olarak film monomerin gıdaya difüzyonu muhtemeldir. Ayrıca, uzun yıllar boyu çevrede bozunmadan kalarak büyük çevre sorunlarına yol açmaktadır. Doğal, yenilebilir polimerlerin gıda ambalaj malzemesi olarak kullanımı bu iki sorunun da çözümüdür. Projenin konusu antimikrobiyal katkı maddesi ilavesi ile yenilikçi aktif gıda ambalaj malzemelerinin ortaya konmasıdır.

Doğal kaynaklardan elde edilen biyopolimerler birçok alanda sentetik polimerlerin yerini almaya adaydır. Nişasta, aljinat, kitosan, karegenan, selüloz ve türevleri ve doğal gamlar gibi polisakkaritler doğal biyopolimerler olarak bugün çok sayıda yeni kullanım alanlarının ve araştırmanın konusudur. Gıda katkı maddesi, adsorban, gıda ambalaj maddesi ve ilaç ana maddesini kapsüle eden ve kontrollü olarak ilacı vücuda salan ajanlar polisakkaritlerin en önde gelen uygulama alanlarıdır. Bu proje bir kanser ilacının kitosan biyopolimeri içine hapsedilmesi ve vücut sıvısına salımının incelenmesi üzerinedir. Özellikle pahalı kanser ilaçlarının degrade olmadan kontrollü olarak vücutta salınması önemlidir. Diğer önemli konu ilacı kapsüle eden ajanın kapsülasyon etkinliğinin yüksek olmasıdır. Projede kitosanın nanoparçacık olarak sentezi ve içine paramagnetik ve antibakteriyel nano metal oksit katılımı ile ilaç enkapsüle ajanının yüzey alanını arttırarak enkapsülasyon etkinliğini arttırmak hem de kontrollü salımını incelemek hedeflenmiştir.

Birçok yeni ilacın temeli doğal ürünlerdir. Son yıllarda Curcuma Longa bitkisinin kökünde bulunan ve doğal bir fenolik bileşen olan kurkumin üzerinde çok yoğun bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Sadece 2017 yılında, SCI dergilerinde kurkumini konu alan 971 adet çalışmaya rastlanmaktadır. Bu çalışmalar kurkuminin antioksidan, antiseptik, antimikrobiyal, antienflamatuvar ve antikanserojen etkileri üzerinde olumlu sonuçlar alınan tıbbi çalışmalar ve bu bileşiğin ilaç olarak kullanımı için çözünürlüğünü ve vücut tarafından kullanılabilme etkinliğini arttırıcı araştırmalar üzerinde yoğulaşmaktadır. Ticari olarak satılan kurkumin, Curcuma Longa kökünden izole edilen üç kurkuminoidin karışımıdır. Bunlardan sadece kurkumin yüksek fiyatlarda ticari olarak saf olarak temin edilebilmektedir. Diğer iki kurkuminoidin ticari satışı bulunmamaktadır. Uzun yıllardan beri geleneksel tıpta kullanılan ve zerdeçal ismiyle doğu mutfağının önemli bir baharatı olan Curcuma Longa kökünde bulunan üç kurkuminoidin biyoaktifliklerindeki farklılıkların incelenmesi ve yapısal değişikliklerin modellenmesi yeni ilaçların tasarımının yolunu açacak bilgi birikimi sağlayacaktır. Bu projenin amacı, üç adet kurkuminoidin analitik ve biyokimyasal farklılıklarını araştırarak bu konudaki geniş araştırma havuzuna bilimsel katkı sunmaktır. Çalışma kapsamı, üç kurkuminoidin zerdeçaldan saf olarak izole edilmesi, üçünün birarada tayini için hızlı bir analiz yöntemi geliştirilmesi, kurkuminoidlerin antioksidan, anti-Alzheimer ve antidiyabetik vb. aktivitelerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, elektrokimyasal davranışlarının değerlendirilmesi, protein ve DNA bağlanma ilişkilerinin araştırılması, biyopolimerler içinden salımının incelenmesi, ayrıca zerdeçal ekstraktının, kitosan bazlı gıda ambalaj paketlerinin antibakteriyel ve fiziksel özelliklerini geliştirmek üzere katkı maddesi olarak kullanımı konularını içine almaktadır.

Biyopolimerler ve uygulamaları, Çitosan, Biyopolimer, Yara kapatıcı, Seryum, Seryum oksit, Kontrollü salım,

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.