PROJECTS

Topic

Son yıllarda yoğun olarak araştırılan yeni nesil depreme dayanıklı yapı tasarımı yöntemlerinden biri enerji esaslı yapı tasarımı yöntemidir. Enerji esaslı yapı tasarımı yöntemi, deprem sebebiyle binaya etki eden enerji talebinin (enerji girdisi) yapıdaki çeşitli dinamik mekanizmalar tarafından sönümlenmesini esas alır. Tasarım felsefesine göre bir binanın depreme daha dayanıklı yapılmasının yolları depremin enerji talebini düşürmek, binanın enerji sönümleme kapasitesini artırmak veya her ikisini de yapmaktır. Deprem etkisi altında yapısal elemanların enerji sönümleme davranışlarını ve özellikle enerji sönümleme kapasitelerini bilmek bu açıdan önem arz etmektedir. Depreme dayanıklı yapı tasarımında yüksek rijitlik ve dayanım sağladıkları için yaygın olarak kullanılan betonarme perde duvarlarının, binanın toplam enerji sönümleme kapasitesini artırdığı bilinmektedir. Betonarme perdelerin deprem etkisi altında doğrusal olmayan davranışı, yüksek yerdeğiştirme seviyelerinde rijitliğin azalması ve enerji sönümleme kapasitesinin artması şeklindedir. Bu çalışmada, perdelerin doğrusal olmayan davranışı enerji yönünden incelenecek ve perdelerin enerji sönümleme davranışı göçme anına kadarki çevrimsel enerji sönümleme kapasitesi ve eşdeğer sönüm oranı şeklinde ele alınacaktır. Perdelerin tasarım özelliklerinin doğrusal olmayan davranışı belirleyen unsurlar olduğu düşünülürse, enerji sönümleme davranışı üzerinde de etkisi olacağı beklenmektedir. Literatürde de perde tasarım özelliklerinin enerji kapasitesine etkisi üzerine yapılmış çalışmalar vardır, ancak sınırlıdır. Bu amaçla, günümüze kadar dünya çapında yapılmış çevrimsel yüklemeli perde duvar deneylerini içeren geniş kapsamlı bir veri tabanı oluşturularak çeşitli parametrelerin (geometrisi, donatı oranları, eksenel yükü vb.) enerji sönümleme davranışı üzerindeki etkileri incelenecektir. Ayrıca, literatürde enerji sönümleme davranışı konusunda yapılmış çalışmalar, elemanlarda sönümlenen enerjinin yükleme şekliyle (monotonik, çevrimsel vb.) yakından ilişkili olduğunu gösterdiği için veri tabanında ve hesaplarda yükleme şekline de yer verilecektir. Literatürde betonarme perdelerin çevrimsel enerji sönümleme kapasitesini ve eşdeğer sönüm oranını kestirmeye yönelik çalışmalarsınırlıdır. Mevcut deprem yönetmeliklerinde de bu değerleri belirlemek için verilmiş bir bağıntı bulunmamaktadır. Bu çalışma kapsamında hazırlanacak perde duvar deneyleri veri tabanı kullanılarak enerji sönümleme davranışının kestirilmesinde kullanılacak bağıntılar meta-modelleme yöntemleri yardımıyla elde edilecektir. Meta-modelleme yöntemleri, fiziksel bir sistemi karakterize eden, analitik yapısı bilinmeyen ya da karmaşık olan bir fonksiyonu, analitik olarak daha basit fonksiyonlar ile ifade edebilen yöntemlere verilen genel isimdir. Bu projede, oldukça başarılı bir yöntem olan ve analitik bir fonksiyon üretebilen Yüksek Boyutlu Model Gösterilimi (YBMG) yöntemi meta-modelleme tekniği olarak kullanılacaktır. Bu çalışma sonucu elde edilen bulguların, enerji esaslı yapı tasarımı konusunda bilinmezlerden bazılarını ortadan kaldıracağı düşünülmektedir. Tasarım açısından bakıldığında, eşdeğer sönüm oranı daha gerçeğe yakın bir şekilde kestirildiğinden tasarım değerlerini etkileyecektir. Ayrıca sonuçlar, perdenin müstakil tasarımı sırasında farklı detaylandırma seçeneklerinin sönümlenen enerji açısından değerlendirilmesi anlamında değerli olacaktır. Mevcut binaların değerlendirilmesi ve hasar analizi açısından ise, çalışma sonuçları sönümlenen enerjiyle yakından ilişkili olan yapısal hasar konusunda bilgi verecektir.

Topic

Proje ile ilgili açıklama girilmemiştir.

Topic

Hiperspektral bir görüntü elektromanyetik spektrumda görünür dalga boyundan orta kızıl ötesi dalga boyuna kadar olan aralıkta yüzlerce sayıda spektral öznitelik vektörlerinin oluşturduğu matrislerden oluşmaktadır Öznitelik sayısının fazla olması yeryüzündeki benzer spektral özelliklere sahip objelerin ayırt edilmesinde kolaylık sağlarken öznitelikler arasındaki yüksek korelasyon ve gürültü sınıflandırma performansının önemli oranlarda düşmesine de sebep olmaktadır Buna ek olarak denetimli sınıflandırmada kullanılan eğitim örneklerinin sayısının spektral öznitelik sayısına oranla daha az olması sınıflandırma performansını düşürmektedir Literatürde Hughes etkisi ing Hughes phenomena ya da boyutsallık problemi ing curse of dimensionality olarak bilinen bu problemin üstesinden gelmek için boyut azaltma ing dimesionality reduction teknikleri kullanılmaktadır Sıkça kullanılan iki yaklaşım vardır öznitelik seçimi ing feature selection ve öznitelik çıkarımı ing feature extraction Öznitelik seçiminde amaç fazla ing redundant ya da yüksek korelasyona sahip özniteliklerin eğitim veri seti içerisinden çıkarılması veya başka bir deyişle ayırt edici özniteliklerin oluşturduğu alt kümenin bulunması hedeflenmektedir Öznitelik çıkarımındaki hedef ise dönüşüm matrisleri yardımı ile eğitim verisinin daha az boyutlu bir uzaya indirgenmesi ve bu uzayda sınıflandırmanın yapılmasıdır Bu projede boyut azaltma problemi ele anılacak ve yeni bir öznitelik seçimi algoritması geliştirilip hiperspektral verilerin sınıflandırılması üzerine uygulanacaktır Geliştirilecek öznitelik seçimi algoritmasında yüksek boyutlu fonksiyonların yaklaştırımında kullanılan Yüksek Boyutlu Model Gösterilimi YBMG ing High Dimensional Model Representation HDMR yöntemi kullanılacaktır Buna göre Hiperspektral eğitim verisindeki öznitelikler ile buna karşılık gelen sınıf etiketleri arasındaki ilişki YBMG ile modellendikten sonra yine aynı yöntem kullanılarak her özniteliğin sınıf etiketinin belirlenmesinde ne kadar etkili olduğunu ölçmeye yarayan duyarlılık katsayıları ing sensitivity indices hesaplanacaktır Test veri kümesinin sınıflandırılması aşamasında sadece duyarlılık katsayısı en fazla olan az sayıda öznitelik kullanılacaktır Önerilen yaklaşım sayesinde hiperspektral görüntülerin sınıflandırılması için en uygun özniteliklerin belirlenmesi mümkün olacaktır

Topic

Afetlerin öncesinde zararlarını azaltmak ve hazırlıklı olabilmek gerekirken sonrasında müdahalenin ve iyileştirmenin organize bir şekilde yapılabilmesi için afetle karşı karşıya olma riski bulunan bölgelerle ilgili gerekli bilgilerin düzenli ve hızlı bir şekilde ulaşılabilir ve kullanılabilir bir durumda olması son derece önemlidir Afet yönetimi dünyada uzun zamandır önemli bir araştırma ve uygulama alanı bulmasına karşın ülkemizde özellikle 1999 depremlerinden sonra önem kazanmış afet bilincinin artmasıyla birlikte afet yönetiminin çağdaş bir anlayışla ele alınması gerekliliği toplumun çeşitli kesimlerinde yerel ve merkezi yöneticiler seviyesinde sürekli olarak vurgulanmaktadır Bu çalışmada özellikle CBS uzaktan algılama ve meteorolojik erken uyarı sistemleri kullanılarak Rize İlini etkileyebilecek afetler karşısında insan kaybının ve maddi zararın en aza indirilmesi için bir sistemin kurulması planlanmaktadır Proje Rize İl Geneli Afet Bilgi Sistemi ve Rize İl Geneli için Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi olmak üzere iki alt bölümde gerçekleştirilecektir Çalışmanın gerçekleştirilmesiyle birlikte acil durum hazırlıklarının planlamasında uygulamasında ve herhangi bir afet durumunda afet yönetimi ve hasar tahmininde kullanılabilecek bir sistem hazırlanmış olacaktır Ayrıca olağan zamanlarda merkezi ve taşra idaresi bakanlıklar valilikler kaymakamlıklar belediyeler için karar destek sistemi olarak fonksiyon görmek üzere Türkiye genelinde uygulamalara örnek oluşturacak CBS tabanlı bir bilgi ve yönetim sistemi standardı modeli Rize için uygulanmış olacaktır Türkiye de bu kapsamda bir çalışma henüz gerçekleştirilmemiştir Projenin uygulanması içerdiği standartlar açısından Türkiye de ilk ve tek olan Türkiye Afet Bilgi Sistemi TABİS nin temellerine dayalı olacağından yerel ve merkezi yöneticiler tarafından da arzu edilmekte ve beklenmektedir Bu durum aynı zamanda projenin kalıcı ve sürekli bir şekilde kullanılacağını da göstermektedir