Bu çalışmada, betonun geri dönüştürülmesi ile elde edilen agrega ile üretilen depremde birincil derecede öneme sahip betonarme kolonların yangın sonrası deprem davranışının araştırılmasına yönelik deneysel ve analitik safhaları olan bir çalışma tamamlanmıştır. Böylelikle, yangın sonrası hasar tespiti esnasında yapının onarım, güçlendirme veya yıkılıp yeniden yapılması işlemlerinden en güvenli ve ekonomik olanının tespit edilmesine katkı sunulmuştur.

Proje kapsamında, inşaat ve yıkıntı atığı beton geri dönüştürülerek agrega elde edilmiştir. Elde edilen Geri Dönüştürülmüş Agrega (GDA) ile yeniden beton imal edilmiş ve bu betonun yeni inşa edilen yapıların yapısal elemanlarında güvenilir bir şekilde kullanılabilirliğinin araştırılmasına yönelik deneysel ve analitik safhaları olan bir çalışma tamamlanmıştır. Bu proje, TÜBİTAK MAG Grubu 2501 - ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ile İkili İşbirligi Programı kapsamında desteklenmiştir.

Ulusal Deprem Stratejisi Planında (USDEP 2023) yer aldığı ve Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı Afetlerle ilgili Özel İhtisas Komisyonu Raporunda belirtildiği gibi mevcut yapıların deprem riskinin gerçekçi olarak belirlenmesi Ülkemizin öncelikli hedeflerindendir. İstanbul’ da önümüzdeki 30 yıl içinde 7 ve üzeri deprem olma olasılığı %41?%14 tür.Deprem Yönetmeliği ve Riskli Yapı Tespit Esaslarının doğrulanması projenin genel hedefidir. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkım kararı verilmiş mevcut iki tipik binada; göreli yerdeğiştirme, beton ve donatı deformasyonları ile hasar düzeyi arasındaki ilişkileri belirlemek öncelikli özel amaçlar arasındadır. Ayrıca, farklı hasar düzeylerinde yapının etkin rijitlik, sönüm oranı, periyod gibi özelliklerinin belirlenmesi de yapıların deprem performanslarının gerçekçi şekilde saptanması için değerli veriler olmuştur.

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bu proje aracılığıyla, 11 ülkeden 23 proje ortağı tarafından, altyapı ve kaynakların paylaşılması ile Avrupa'daki deprem mühendisliği araştırmalarını geliştirmek üzere bir çalışma yapılmıştır. Proje, Avrupa'daki deprem mühendisliği laboratuvarlarının bilgi alışverişinde bulunarak, insan kaynaklarını bir araya getirerek ve ortaklaşa yeni sismik test sistemleri ve teknikleri geliştirerek kendi potansiyellerini geliştirmelerine yardımcı olmuştur. Yeni oluşturulan iletişim ağları ile deprem mühendisliği laboratuvarlarının bulgularını yaymaya ve deprem mühendisliği laboratuvarlarının yeteneklerine ilişkin farkındalığı daha da artırmaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. Deprem mühendisliği laboratuvarlarının gelişimini desteklemek için proje ortakları bir web portalı ve deneysel bilgiler içeren bir sanal veritabanı geliştirmiştir. Ayrıca, konsorsiyum, çeşitli deprem mühendisliği laboratuvarlarında coğrafi olarak dağıtılmış, eşzamanlı deney imkanı ve Avrupa'daki deprem mühendisliği laboratuvarlarını nitelendirmek için ortak bir protokol sunmuştur. Ulusötesi faaliyetler yoluyla, seçilmiş Avrupalı araştırma ekiplerine son teknoloji 'sallanan masa', 'reaksiyon duvarı', 'psödodinamik' ve santrifüj test tesislerinde araştırma yapma fırsatı sunulmuştur.