PROJELER

Konu

Mese palamudu glütensiz ve oldukça besleyicidir. Nişasta, lifler ve lipidler bakımından zengindir ve Akdeniz endemik ormanları tarafından üretilen en bol kabuklu yemiş türüdür. Tarihsel olarak Akdeniz havzasında çeşitli kültürler tarafından tüketilmiş olmasına rağmen günümüzde insanlar için kullanımı bazı yöresel yemeklerle sınırlıdır. Portekiz, İspanya, İtalya, Hırvatistan, Türkiye, Tunus, Cezayir ve Fas'tan ortakları içeren Akdeniz genelinde bir konsorsiyum zeminine dayalı MEDACORNET projesi sağlıklı, mese palamudundan üretilen güvenli ve sürdürülebilir gıda ürünleri sağlayarak sürdürülebilir bir değer zincirinin kurulmasını teşvik etmek amacıyla bilimsel, teknik ve tüketiciye odaklı sosyo-ekonomik bilgi üretecektir:

Konu

Sağlık turizmi, döviz gelirleri nedeniyle cari denge, emek yoğun yapısı itibarıyla istihdam, turizmde çeşitliliğin ve katma değerin artırılması yoluyla gelir artışı ve sağlık altyapısının güçlendirilmesine bağlı olarak yatırım etkisi yaratabilecek bir alan olarak tanımlanmaktadır. Sağlık turizmi alanı kısa, orta ve uzun vadeli ekonomik katkıları nedeniyle hem uygulama hem de akademik alanlarda dikkat çekmektedir. Ülkemizde sağlık turizmi alanında cazibe oluşturmak adına veri ve kanıta dayalı strateji ve politikaların oluşturulması hedeflenmektedir. Bu proje, mevcut durumda Türkiye’nin sağlık turizmi talebini etkileyen faktörlerin ortaya konması, bu faktörlere ait verilerin derlenmesi, aralarındaki ilişkilerin irdelenerek talebe olan etkilerinin ortaya konmasını amaçlamaktadır. Bu amaç ışığında, projede çok sayıda nicel ve nitel yöntemin bütünleşik bir şekilde kullanılması ile sağlık turizmine olan talebin anlaşılması, öngörülmesi ve yönlendirilmesi sağlanmıştır. Projenin çıktıları sağlık turizmi ile ilgili talebin yönlendirilmesi faaliyetlerinde ve talep ile kapasite dengesinin kurulması için yapılacak yatırım ve iyileştirme çalışmalarına girdi teşkil eder niteliktedir.

Konu

Perakende sektöründe hizmet veren firmaların verimliliğini ve rekabet gücünü artırmaya yardımcı olacak Türkçe dil destekli hizmet olarak yazılım seklinde sunulan bir kategori ve raf alanı yönetimi yazılımı ortaya konacaktır

Konu

Web hizmetleri teknik olarak olarak internet üzerinde XML SOAP WSDL ve UUDI gibi standartlarla Web bazlı uygulamaların entegrasyonu şeklinde tanımlanmaktadır Bu standartlarda XML verinin birleştirilmesini SOAP veri transferini WSDL uygun olan servislerin belirlenmesini UDDI ise uygun servislerin listelenmesini sağlamaktadır Ancak web hizmeti denince akla gelen diğer bir tanım ise bir yazılım uygulamasından API den ziyade kullanıcıların her gün iç içe olduğu arama sistemleri e posta ve bulut bilişim hizmetleri gibi hizmetlerdir Bu çalışmada web hizmetleri kullanıcıların internet üzerinden kullandıkları geniş bir teknik arka planı gerektirmeyen kullanıcıların hayatlarını bir şekilde kolaylaştıran hizmetler olarak tanımlanmıştır Çalışmada ele alınacak hizmet ise gerek günlük hayat gerekse iş hayatının kalbi olan e posta hizmetidir E posta hizmetinin müşterinin son kullanıcının istek ve ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirilmesi ve kalitesinin arttırılması adına elektronik hizmet kalitesi boyutlarından yola çıkarak Kano Modeli oluşturulacak ve bu modelden edinilen sonuçlar Kalite Evinin kurulmasında kullanılacaktır Kalite fonksiyon açılımı yöntemi kullanılarak hangi teknik gereksinimlerin müşteri için olmazsa olmaz performans ve heyecan verici hizmet özelliklerini sağladığı ortaya konulacaktır Bu değerlendirme e posta hizmetinin geliştirilmesi süreci için yol gösterici olmakta ve sürecin etkinliğini artırmaya yönelik katkı sağlamaktadır Çalışmada önerilen yöntemin geçerliliği e posta hizmetleri tasarlayan ve sunan bir işletmede test edilecektir Kalite yönetimi ve teknikleri üretim sistemlerinde yoğun olarak kullanılmasına rağmen hizmet sistemlerindeki kullanımları son yıllarda gelişmektedir Günlük ve iş hayatının vazgeçilmez bir parçası olan bilişim hizmetleri için sürekli iyileştirmenin ve üretimde başarı ile uygulanan tekniklerin bu hizmet sistemlerine uyarlanmasının önemi literatürde de son yıllarda vurgulanan bir konu haline gelmiştir Bu açıdan yapılan çalışma literatürde bu konuda yapılan çağrılara da karşılık verir niteliktedir